Merak ettiklerinizi Arayın :)

7 Aralık 2012 Cuma

Pul İşlemeli Havlu Modelleri

Bu gün sizlere , Pul işlemeli havlu modellerini  paylaşmak için burdayımmm:)
Yapmak isteyen olursa fikir olsun diye paylaşıyorum bu tarz el emeği örnekleri..
Ben çok beğendim.Ayrıca çok gösterişli oluyor boncuk ve pul işlemeli havlu modelleri .
aynı desen fakat renkler ayrı, ayrı çok hoş:))


turkuaz renkli örneğimiz:)

 ve mor renkli örneğimiz :)

farklı renklerle de çok hoş olacaktır bu pul işlemelerr:)

şöyle bir hayalen farklı renkleri kafamdan geçirdim.baya renkli bir hayal oldu gerçekten:)pullu işlemeli falan..
herkese sevgiler,,,

6 Aralık 2012 Perşembe

Bahçemizde Sonbahar..

Herkese selamlar,
Sütlü tatlılarla aram pek iyi değildir ama,sütlacı çok severim.Özellikle üzerine bolca tarçın dökülmüşünü :)
fotoğafda da gördüldüğü üzere tam bir tarçın canavarıyım :))
Sonbahar da bahçemizdeki doğal manzaraları seyretmenin ayrı bir güzelliği var..
sene boyunca çiçeklerle süslenmiş  ve dallarındaki  yemyeşil yaprakların sararıp döküldüğünü gördüğüm ağaçlar insanın biraz hüzünlendirse de seviyorum sonbaharı.. 
Sararmış ve dökülmüş yapraklar...
Yağmurlu havalar geldği için zeytin ağaçlarımız da ki zeytinleri topladık annemle .
topladığımız zeytinlerin bir kısmını yağ bir kısmını da kahvaltılık zeytin yapıyor annem :)
Bu şirin karpuz da bahçede ki zeytinleri toplarken dikkatimi çekti :)
çok şirin değilmi ..
 Toğrağa bağlı dalı kurumuş, ama karpuz bu soğuk havalarda hala çok canlı ve taze duruyor...
Herkese sevgiler...

3 Aralık 2012 Pazartesi

Sokaktan Yansımalar ..

Aşureyi severim ama,her yerde yiyemeyen arıza bir bünyem var :)
Bu yüzden annem yaptığın da bu fırsatı değerlendirip bolca yedim :)
en çok da üzerini süsleyen narlar hoşuma gidiyor aşure de birde üzerine dökülen tarçının kokusu..
bakarmısınız ne kadar da yakışıyor aşureye :))

Çarşıda Bir kaç işimi halledip eve dönerken gördüğümüz sokak sanatçıları :)
Çok hoş bir görüntü değil mi?
Yanlız küçük kız çocuğunun meraklı   bakışları da çok tatlı :))
 Sokak sanatçılarıyla fotoğraf çektirmeye çalışanların yanın da ,canlı olup-olmadığını elleriyle 
dokunarak anlamaya çalışanlar da yok değil:)
Ama dakikalarca hareketsiz durdukları için onları da tebrik etmekk lazım :)
Sokak sanatının yansımaları...
buralardan geçenler mutlaka karşılaşmışdır bu sokak sanatçılarıyla..
bazen çok keyifli manzaralarla karşılaşabiliyor insan.
Onlarda bu şekilde sanatlarını icra ediyorlar..
saygı duymak gerek..

Burası da İzmir M.Kemal Paşa Cami..
Karşıyaka da hemen çarşının iç tarafında bulunuyor...
Caminin alt tarafındaki dükkanlar göze çok kalabalık gelse de; 
iç bölümünde ki sadelik ve huzur veren manevi  atmosfer çok farklı...
Yolunuz düşerse Karşıyaka taraflarına camiyide ziyaret edin derimm :))
herkese kocaman sevgiler,

2 Aralık 2012 Pazar

İçimdeki Cennete Yolculuk...

İzmir'in yağmurlu bir akşamından herkese selamlar,
Şu aralar  okuduğum kitap,İçimdeki cennete yolculuk...
yazarı Ümit Meriç.
 Cemil Meriç'in kızı olan Ümit Meriç'in kendisiyle yapılan röportajlardan oluşan ve  intaharın eşiğine geldiği bir dönemde seccdeyi keşfedişinin hayatının en önemli olayı olduğunu anlattığı bir kitap..
“O zamana kadar önce anlamanın, sonra inanmanın peşindeydim. Bu kere ise önce inandım, sonra anlamaya başladım. ‘Niye?’ diye sormuyordum artık. ‘Peki’ diyordum ve varlıkla aramdaki perdeler her gün bir parça daha aralanıyor, irfan coğrafyasında okuduklarım, namaz kılarken ve oruç tutarken yaşadıklarım, o zamandan itibaren yazmaya başladığım rüyâlarım, beni bazen sevindiren, bazen keyfimi kaçıran, ama mutlaka karşıma çıkıveren tevafuklarım beni yeni idrâklere taşımaya başlıyordu. Batılı bir eğitimin tezgahından geçmiş olan idrâkimin kalıpları kırılıyordu. Ya da akıl adımlarımın arşınlamaktan âciz kaldığı bir dünyayı, imanımın kanatları sarıp sarmalamaya başlamıştı. Bilmediğim bir irfan dünyasında, henüz cılız olan kanatlarımı, kocaman kocaman açmaya gayret ediyordum. Sorularım, virgüllerim yerlerini noktalara terkediyordu. Eğitimini aldığımı sandığım Batılı bilginin bana az gelen yarı-hakikatlerinden, yaşanan imanın bütün ruhu doyuran ve dolduran mutlak hakikatlerine sefer ediyor, içimdeki cennete adım adım yaklaşıyordum.” 
İçindeki cenneti keşfe çıkan bir bilim ve gönül insanının ruh zenginliklerini, bu kitapta bulacaksınız.

 19 Ağustos 1999.İstanbul Üniversitesinde sosyoloji profesörü olan Ümit Meriç,daha önce hiç düşünmediği halde ani bir kararla başını örtmeye karar verir..

Depremin hemen sonrasında namaz kılıp dua etmek için durduğunda tarifi imkansız bir mahcubiyet hissettiğini söylüyor..

''Son kararı almaya beni iten depremdir,beşer olara aczimi hissettim''diyerek 30 yıllık hocalık kariyerine nokta koymak pahasına tesettür kararı alır.''Önce kul olmalıyım'' der...


Evet ,kültür denizinde yüzmeyi seviyorum,ama irfan sahilinde çıkıp güneşlenmek şartıyla..
Sonra yine deniz ,yine güneş..Sahili selameti bulduktan sonra ufuklara açılmaktan kim korkar...

Başörtüsü yüzünden üniversiteden ayrılmak zorunda kalan Ümir Meriç:''İsteyerek ayrıldım ama bu bu kayıp,benim kazandıklarımın yanında okadar küçük bir kayıptı ki hiç üzerinde düşünmedim bile.
''Başımı niye örttüm? Bu sorunun cevabı son derece basit:Allah'ın emri olduğu için örttüm.Allah'ın bir emrine daha itaat etmek için örttüm.Allah'ı sevdiğim için örttüm.Hiçbir dünyevi mansıp da,benim bu kararımı yeniden gözden geçirmemi gerektirecek kadar büyük yada anlamlı değildir''..

Her şeyiyle mükemmel bir kitap..
İslamiyeti ''moda'' gibi değil,Rabbimizin razı olacağı şekilde yaşamak Ve 
içimizde ki cenneti keşfe çıkıp,ruh zenginliğine ermemiz dileğiyle...

1 Aralık 2012 Cumartesi

Bostanlı Denizparkda Kahvaltı Keyfimiz :)


Arkadaşlarla fırsat bulduğumuzda gittiğimiz Bostanlı Denizpark'daki kahvaltı keyfimiz...
seviyorum burada kahvaltı yapmayı...
hem çalışanlarının güler yüzlü olması,hemde kahvaltı çeşitlerinin yanında gelen böreğinin lezzeti bizi burada buluşturuyor arkadaşlarla. :)
İnsanın yanındayken mutlu olduğu arkadaşları olunca ve üzerine koyu muhabbet açılınca kolay kolay ''çay fasılları'' bitmiyorr:)
Denizpark'ı sevmemin diğer sebebi de deniz manzarasının yanında uçuşan martılara izlemek :)
hayvansever damarım kabardı :)
İnsanın  bazen de kendine vakit ayırıp kafa dinlemesi  gerekiyor değil mi? :)

vapurdan  eve dönüş yaparken.. 
geçende bir balık sürüsünü görünce arkadaşımızla  bir şaşkınlık hasıl oldu bizde:)
bukadar çok balığı bir arada görmemişiz tabi :)
sonra gözden kaybolup gittiler..

sevgiler herkese,,

30 Kasım 2012 Cuma

İzmir'de Yaşamak...



İzmir çok güzel bir şehir fakat,burada yaşamak sanıldığı kadar kolay değil..
Çok farklı görüşte insanların bir arada yaşadığı bir yer...
Dışarıya çıktığınız da mutlaka zıt görüşte olduğunuz bir kaç insana denk gelirsiniz.
Ve bu denk gelme bazen hoş tablolar oluşturmayabiliyor..
Başörtünüzden dolayı bakışlarıyla sizi rahatsız etmekten çekinmeyen insanların yanında;sözlü bir şekilde rahatsız eden şahsiyetsiz insanlara da denk gelebiliyorsunuz..
Hiç bir yerde olmadığı gibi burada da genelleme yapılması hoş düşmez ve nankörlük olur gerçekten...
Çünkü ''insana saygı'' kavramını içine sindirmiş insanların sayısı da oldukça fazla..
Seviyorum İnsana ''insan'' olduğu için  saygı duyanlarıı..
Herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olduğunda size elini uzatacak insanları görmek ,mutlu ediyor insanı...

Ben dönüp yanımdan farklı bir kılık kıyafetle geçen insanı eleştirmeyip saygı duyuyorsam,karşımdaki insan da bunu yapmak zorunda !
Bir de artık insanımızın bunları aşma zamanı geldi diye düşünüyorumm.Sonra ''diğer ülkelere göre neden her anlamda geri kalıyoruz'' diyip duruyoruz..

Bu güne kadar  başkasının kişisel kararlarına saygı duymayıp ve hayatı boyunca bu noktalara takılan hangi insan''gidipte şu öğrencinin elinden tutup yardımda bulunayım da ülkemin geleceği için  güzel işlere imza atsın'' demiştir acaba merak ediyorumm..
takılması gereken onca önemli,hassas konunun yanın da tutup insanların dini hassasiyetlerine karışmak hangi akla mantığa sığar..

Mutluluğu beklemek ve aramak yerine,bulunduğumuz çevredeki  insanların mutsuzluğuna sebep olmayalım,ardından mutluluk kendiliğinden gelir zaten...
Bugünlük biraz dolu tarafımdan, döküldüm sanırım :)
Neyse bu günlükte böyle olsunn :)


29 Kasım 2012 Perşembe

DESTİMAL-İ ŞERİF

Peygamber Efendimizin (sav) hırkayı şerifine değerek şereflenen  bu değerli mendil ;
yine çok değerli bir insandan, ailemize hediye edildi.
Şirin kadife bir kutunun içinde gelen bu değerli mendilin önemini vurgulayan birde küçük bir not vardı içinde.
Ne kadar mutlu oldum  görünce anlatamam.
Peygamber efendimizi hatırlatan her şey çok değerli elbet , birde giydiği hırkaya sarılan destimali görüp ona dokunmak çok ayrı bir mutluluk ve huzur gerçekten. 
Rabbim herkese nasip etsin inşallah.:)
Şimdi  kutunun içinden çıkan ve bu destimalin değerini anlatan  notu paylaşıyorum...

( Osmanlı döneminde hırka-ı şerifi yıpranmadan korumak maksadıyla destimal-i şerif geleneği ortaya çıkmış.Hırka-ı şerif özel mühürlü ipek mendillere  sarılır,özel sandığa koyulup öyle saklanırmış.Her ramazanın son 15 günü iki altın anahtarla sandığı devrin padişahı açarmış.Bu sırada sesi güzel müezzinler aralıksız tilavet eder,nihayet mübarek hırka ortaya çıkarmış.
Önce cihan sultanı öpüp yüzüne sürer,peygamberimizin (sav) şefaatini dilermiş.Sonra sırasıyla oradaki büyükler ziyaret ederlermiş.Hırka-ı şerife sarılı destimal ise devrin büyük adamlarına ,padişahlarına ,büyük din adamlarına verilirmiş.Bu mendili alanlar hayatlarının en kıymetli emaneti olarak saklarlarmış.Kimileri kıymetli çerçevelerle çerçeveletir,odalarına asar,hep efendimizi hatırlarlarmış.
Kimileri de ''ölünce mendili üzerime örtün efendimizin teninin değdiği yer yanmaz deyip vasiyet ederlermiş.Kimileri de sevdiği bir çocuğuna çok kıymetli bir emanet olarak miras bırakırmış. )

Bunlarda benim çektiğim fotoğraflar...
Geçenlerde  başıma o kadar kötü bir ağrı girdi ki ,ne yaptıysam geçmedi baş ağrım.
oda da otururken destimal-i şerif gözüme çarptı.Peygamberimizin mübarek tenine deyen her şey şifadır deyip mendili yüzüme ve ağrımın olduğu başıma  sürdüm. İnanırmısınız ne yaptıysam geçmeyen ağrım bir kaç dakika sonra geçti. 
O kadar  farklı bir kokusu var ki  anlatamam :(
sadece hırkasına değen bir mendil böyle kokuyorsa,  Alemlerin sultanı (sav) bulunduğu yerlerde nasıl bir  huzur havası oluşuyordu kim bilir? 
Rabbim maddi ve manevi bütün hastalıklarımıza şifa versin 
ve  cümlemizi Peygamber efendimizin şefaatine nail etsin inşallah.
sevgiyle kalın dostlarr...

27 Kasım 2012 Salı

Yeniden Buralardayımm :)

Herkese selamlar,
Diğer blogumda, paylaşım yapamadığım ve fotoğraf yükleyemediğim için blog hayatıma artık buradan devam edicem :)

Ve tabi ki çok severek takip ettiğim ,blog arkadaşlarımdan uzaklaşmak istemedim..
Onların güzel yüreklerini,samimi duygularını,güzel paylaşımlarını takip etmeden olmazdı tabi ki...
Blogumda biraz değişikliklerde oldu..
Diğer blogumdaki postlarımdan  bazılarını burada tekrar paylaşıcam.(el emeği paylaşımları) çünkü hem fikir olması açısından hemde okadar emek verip paylaştım tekrar blogumu süslemelerini isterim o postların...

Umarım sorun çıkmadan blogumda paylaşımlarıma tam gaz devam ederim.
Sizde buralarda olursanız  sevinirim....
herkesi kocaman kucaklıyorum :)
Sevgiler,